Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo - Geçici Başdönmesi
Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV), baş dönmesinin en yaygın sebeplerinden biridir. Aniden döndüğünüzü ya da kafanızın içinin döndüğünü hissedersiniz. BPPV, orta ve yoğun derecede sersemlik yaratır. BPPV semptomları, başınızı aşağı yukarı sallamak ya da uzanırken yatakta dönmek veya oturur pozisyona geçmek gibi başınızın pozisyonundaki değişikler tarafından tetiklenir. Ayakta dururken ya da yürürken de dengenizi kaybettiğinizi hissedebilirsiniz.
BPPV sıkıntılı bir problem olsa da, düşme riskinin arttığı ciddi vakalar nadiren görülür. Doktor muayenesi ile etkili bir BPPV tedavisi görebilirsiniz.
BPPV semptomlarından bazıları aşağıdaki gibidir:
Sersemlik
Etrafın döndüğünü ya da hareket ettiğini hissetmek (baş dönmesi)
Bayılma hissi
İstikrarsızlık
Denge kaybı
Baş dönmesinden kaynaklanan bulanık görme
Mide bulantısı
Kusma
BPPV semptomları gelip geçici olabilir ve genellikle bir dakikadan daha az sürer. BPPV nöbetleri ve diğer baş dönmesi çeşitleri bir süreliğine geçip sonra tekrar nüksedebilir. BPPV semptomlarına neden olan eylemler kişiden kişiye değişebilir, ancak neredeyse her zaman başınızın pozisyonundaki değişikliklerden kaynaklanır. Anormal ritmik göz hareketleri (göz titremesi) genellikle BPPV’nin beraberinde görülür. Nadiren de olsa, her iki kulakta da BPPV görülmesi (çift taraflı BPPV) mümkündür.
Ne zaman doktora gidilmeli? Genellikle, nedeni anlaşılmayan sersemlik ya da bir haftadan fazla süreyle tekrar eden baş dönmesi yaşarsanız, bir doktora görünmelisiniz.
Acil tedavi gerektiren durumlar: Sersemlik semptomu genellikle ciddi bir hastalığa işaret değildir, ancak sersemlik ve baş dönmesi ile birlikte aşağıdaki durumları da yaşıyorsanız acilen doktorunuza görünün: Yeni, farklı ya da şiddetli bir baş ağrısı, 38° C ya da daha yüksek ateş, Çift görme ya da görme kaybı, İşitme kaybı, Konuşma güçlüğü, Kol ve bacak güçsüzlüğü, Bilinç kaybı, Düşme ya da yürüme zorluğu, Uyuşukluk ya da karıncalanma, Göğüs ağrısı ya da hızlı veya yavaş kalp atışı…Verilen bu semptomlar, felç ya da bir kalp hastalığı gibi daha ciddi bir soruna işarettir.
Vakaların neredeyse yarısında, doktorlar BPPV’nin sebebini bulamaz. Bir sebep belirlenebildiğinde, BPPV genellikle başa hafif ya da şiddetli bir darbe ile ilişkilendirilir. BPPV’nin daha nadir görülen bazı sebepleri iç kulağa zarar veren hastalıklar, kulak ameliyatı sırasında oluşan hasar veya sırt üstü uzun süre yatmaktır. BPPV aynı zamanda migren ile de ilişkilendirilir.
Kulağın rolü: Kulağınızın içerisinde vestibuler labirent diye adlandırılan küçük bir organ vardır. Bu organ, kıvrım şeklinde üç yapıdan (semi-sirküler kanallar) oluşur ve bu yapılar başınızın dönme hareketlerini kontrol eden sıvı ve düz saç gibi sensörler içerir.
Kulağınızdaki diğer yapılar (otolit organlar) başınızın yukarı-aşağı, sağa-sola ve arkaya-öne hareketlerini ve yerçekimine göre pozisyonunu yönetir. Bu otolit organlar, yani kesecik ve kırbaççık, yerçekimine karşı duyarlı olmanızı sağlayan kristaller içerir. Çeşitli sebeplerden dolayı, bu kristaller ayrılabilir. Bunlar ayrıldığında, özellikle yatar pozisyonda iken semisirküler kanallardan birinin içine girebilir. Bu da semisirküler kanalın normalde tepki vermeyeceği baş hareketlerine karşı aşırı hassas olmasına neden olur. Sonuç olarak, sersemlik hissedersiniz.
BPPV çoğunlukla 60 yaş üstü hastalarda görülür, ancak herhangi bir yaşta da oluşabilir. Yaşlanma dışında, BPPV riskini arttırabilen belirli bir faktör yoktur. Ancak baş yaralanması ya da kulağınızdaki denge organları ile ilgili diğer rahatsızlıklar, BPPV riskinizi artırır. BPPV rahatsızlık verici olsa da, nadiren komplikasyonlara yol açar. Nadiren görülen vakalarda, şiddetli ise, sürekli yaşanan BPPV sık sık kusmanıza neden olur ve dehidrasyon riski yaşayabilirsiniz. BPPV’den kaynaklanan sersemlikten dolayı düşme riskiniz de artar.
Yaygın olarak görülen BPPV semptomları yaşıyorsanız doktorunuzdan randevu alın. İlk muayeneden sonra, doktorunuz sizi bir kulak-burun-boğaz uzmanına ya da beyin ve sinir sistemi alanında uzman bir doktora (nörolog) yönlendirebilir.
Randevunuza hazırlanmak için aşağıdaki tavsiyeleri göz önünde bulundurabilirsiniz: Semptomlarınızı not edin, ne zaman başladıklarını ve ne sıklıkla oluştuklarını da yazın. Son zamanlarda başınıza aldığınız darbeleri not edin, küçük kazaları ya da yaralanmaları da yazın. Kullandığınız ilaçların listesini hazırlayın, tedavi gördüğünüz diğer hastalıkları ve kullandığınız ilaçları, vitaminleri ve ek besinleri not edin. Mümkünse yanınıza ailenizden birini ya da bir arkadaşınızı alın. Size eşlik edecek biri atladığınız ya da unuttuğunuz hususları hatırlatabilir. Doktorunuza sormak istediğiniz soruları not edin. Soru listesi hazırlamak, doktorunuzla geçireceğiniz vakti en iyi şekilde değerlendirmenizi sağlayacaktır.
İlk randevuda doktora sorulabilecek bazı sorular aşağıdaki gibidir: Semptomların ya da durumunun muhtemel sebepleri nelerdir? Hangi testleri önerirsiniz? Bu testler, semptomların nedenini ortaya çıkarmazsa, ek olarak hangi testler gerekir? Bir teşhis ararken, bana herhangi bir kısıtlama getirmeniz gerekecek mi? Bir uzmana görünmeli miyim?
Bir uzmana yönlendirilirdiğinizde sorabileceğiniz sorular: Konulan teşhis nedir? Hangi tedavi yöntemleri ile kendimi daha iyi hissederim? Tedaviye başladıktan ne kadar süre sonra semptomlar iyileşmeye başlar? İlk tedavi faydalı olmazsa, sonrasında ne önereceksiniz? Cerrahi müdahale gerekir mi? Neden gerekir ya da neden gerekmez? Bu durumla başa çıkabilmek için kendim ne tür yöntemler uygulayabilirim? Günlük aktivitelerimi sınırlandırmalı mıyım? Ne zamana kadar? Bu problemin nüksetme riski var mı? Takip için ne sıklıkla kontrol edeceksiniz? Ben bu sağlık sorunlarını da yaşıyorum. Bunlarla birlikte nasıl başa çıkabilirim? BPPV hakkında hangi broşür ya da web sitelerini önerirsiniz? Merak ettiğiniz başka sorular varsa, lütfen doktorunuza sormaktan çekinmeyin.
Doktorunuzdan neler beklemelisiniz? Sizde BPPV semptomlarını gören bir doktor, size bir takım sorular sorabilir. Bu sorulardan bazıları şu şekildedir: Semptomlarınız nelerdir ve ilk ne zaman yaşadınız? Semptomlarınız gelip geçici mi? Ne sıklıkla oluşmakta? Semptomlarınız ne kadar sürmekte? Kulaklarınızdan biri ya da her ikisi de etkileniyor mu? Semptomlarınıza sebep olduğunu düşündüğünüz herhangi bir şey var mı? Bazı hareket ya da eylemler gibi. Görme problemleri de yaşıyor musunuz? Mide bulantısı ya da kusma oluyor mu? Baş ağrınız oluyor mu? İşitme kaybınız oldu mu? Kollarınızda ve bacaklarınızda halsizlik, uyuşukluk ya da karıncalanma oluyor mu? Konuşmada ya da yürümede zorluk çekiyor musunuz? Göğsünüz ağrıyor mu? Başka bir tıbbi durum için tedavi görüyor musunuz? Şu anda reçetesiz ve reçeteli ilaçlar, vitaminler ve ek besinler de dahil olmak üzere hangi ilaçları kullanıyorsunuz?
Doktor sersemlik hissinizin nedenini anlamak için bir dizi test yapabilir. Fiziksel muayene sırasında doktorunuz muhtemelen aşağıdakileri araştıracaktır: Göz ya da baş hareketlerinden kaynaklanan ve bir dakikadan kısa bir süre içerisinde azalan sersemlik semptomları, Başınız bir tarafa çevrili ve hafifçe muayene yatağının kenarına doğru eğik bir şekilde sırt üstü yatarken oluşan gözün spesifik hareketlerinden kaynaklanan sersemlik, Gözlerinizin bir yandan bir yana kontrol dışı hareket etmesi (göz titremesi), Gözlerinizi kontrol edememeniz. Semptomlarınızın nedenini belirlemek zor olursa, doktorunuz ek bir test isteyebilir. Bu testlerden bazıları aşağıdaki gibidir:
Elektronistagmografi (ENG) ya da videonistagmografi (VNG): Bu testin amacı anormal göz hareketlerini saptamaktır. ENG (elektrotlar kullanılır) ya da VNG (küçük kameralar kullanılır) ile başınız farklı pozisyonlarda iken ya da su veya hava ile denge organlarınız harekete geçirildiğinde kontrolsüz göz hareketleri ölçülerek, sersemlik hissinin iç kulak hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı belirlenir. Diğer testler ile kolay ve zor şartlar altında düz bir pozisyonda kalıp kalamadığınız test edilir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRI): Bu teknikte, başınız ve vücudunuzun kesit görüntülerinin alınması için manyetik bir alan ve radyo dalgaları kullanılır. Doktorunuz, çeşitli durumları belirlemek ve teşhis koymak için bu görüntüleri kullanabilir. MRI, iç kulaktan beyine ses ve denge bilgilerini taşıyan sinir üzerinde oluşan kanserli olmayan bir tümör olarak nitelendirilen akustik bir nöronomayı ya da baş dönmesine neden olabilecek diğer lezyonları çıkarmak için de kullanılabilir.
BPPV’yi tedavi etmek için, doktorunuz, odiyologunuz ya da fizyoterapistiniz sizi kanalit konumlandırma prosedürü olarak bilinen bir dizi hareket ile tedavi edebilir. Kanalit konumlandırma: Doktor muayenehanesinde gerçekleştirilen kanalit konumlandırma prosedürü başınızı konumlandırmaya yönelik birkaç basit ve yavaş manevradan oluşur. Amaç, iç kulağınızdaki sıvı dolu semisirküler kanallarda bulunan partikülleri, zarar vermeyecekleri ve kolayca emilebilecekleri bir yer olan otolit organlarından birini (kesecik) kapsayan küçük çantamsı açık alana (vestibul) taşımaktır. Her pozisyonda, semptomlar veya anormal göz hareketleri durdurktan sonra yaklaşık 30 saniye kalınır. Bu prosedür genellikle bir ya da iki tedaviden sonra etkisini gösterir. Bu prosedürden sonra gün boyunca dümdüz yatmamaya ve tedavi edilen kulağı omuz hizasından alçakta tutmamaya dikkat etmelisiniz. Prosedürden sonraki ilk gece, uyurken başınızı birkaç yastık kullanarak yukarıda tutun. Böylece labirentte yüzen partiküller vestibula yerleşir ve iç kulağınızdaki sıvı tarafından emilir. Prosedürden sonraki sabah, bütün kısıtlamalar kalkmış olacak ve doktorunuzun verdiği talimatları uygulamanız gerekecek. Doktorunuz muhtemelen kontrol için gitmeden önce evde bir kez daha uygulamanız için, size kanalit konumlandırma prosedürünü kendi başınıza nasıl uygulayacağınızı öğretmiş olacaktır.
Cerrahi alternatif: Nadiren karşılaşılan bazı durumlarda, kanalit konumlandırma prosedürü etkili olmaz. Böyle durumlarda doktorunuz, sersemliğe neden olan iç kulak kısmını tıkamak için kemik bir tıkaç kullanılan cerrahi bir prosedür önerebilir. Bu tıkaç, kulağınızdaki semi-sirküler kanalın partikül hareketlerine ya da genel baş hareketlerine tepki vermesini engeller. Kanal tıkama ameliyatında başarı oranı yüzde 90’dan fazladır.
Benign paroksismal pozisyonel vertigo ile ilişkili semptomlar yaşıyorsanız, aşağıdaki tavsiyeleri göz önünde bulundurun:
Dengenizi kaybedebileceğinizin ve düşerek ciddi şekilde yaralanabileceğinizin bilincinde olun.
Başınız döndüğünde derhal oturun.
Geceleri uyanıyorsanız odayı güzelce aydınlatın.
Düşme riski yaşıyorsanız koltuk değneği kullanın.
Semptomları etkili bir şekilde kontrol edebilmek için doktorunuzla birlikte hareket edin.
BPPV, başarılı bir tedavi sonrasında da nüksedebilir. Neyse ki, tedavi olmasa bile, bu durum fiziksel terapi ve ev tedavisi ile kontrol altına alınabilir. Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV) ile yaşamak zor olabilir. Arkadaşlarınız ve ailenizle olan ilişkilerinizi, işteki üretkenliğinizi ve genel yaşam kalitenizi etkileyebilir. Bir destek grubu ile cesaret ve anlayış görebilirsiniz. Destek grupları herkes için uygun olmasa da, bilgi edinmek için iyi olabilir. Grup üyeleri genellikle kendilerine özgü baş etme yolları geliştirmiştir ve kendi deneyimlerini paylaşırlar. Eğer ilginizi çekerse, doktorunuz sizin yaşadığınız bölgede bir grup önerebilir.